different from

  1. 'dan ayrı
  2. ..'dan ayrı
farklı, başka, ayrı.
He's a different man from what he was ten years ago. She is different than Jane
is.
I feel a different man: Kendimi bambaşka hissediyorum.
...'den pek de farklı değil.
...'den çok da farklı değil.